Çocuklarda Cinsel Dürtülerin Eğitimi

 

Cinselliğin, henüz yaşamın pek erken bir döneminde insanda var olduğu kuşkusuzdur. Çocuk bakımıyla uğraşan herkes ya da her anne, titiz bir gözlem sonucu daha doğumundan sonraki ilk günlerde çocukta kimi cinsel uyarılma durumlarını ve etkinlikleri saptayacaktır. Ne var ki bu gibi cinsel belirtiler sanıldığından daha çok çevreyle ilgilidir. Dolayısıyla ilgili belirtilerle karşılaşan anne ve babalar, çocuklarının dikkatini başka yöne çekecek çare ve yolları aramalıdır. Bazen anne ve babaların öyle yollara başvurdukları görülür ki bunlar gerektiği gibi bir oyalama niteliği taşımaz, bazen de gerektiği gibi çare ve çözümler bulunmaz.

Bireysel psikoloji kuramına göre erken yaşlardayken, doğru dürüst cinsel fonksiyon biçimlerini kavramayan bir çocukta cinsel etkinliklere karşı normalden güçlü bir gereksinmenin oluşacağı doğaldır. Böyle bir durum öbür organları için de söz konusudur, cinsel organlar bir istisna oluşturmazlar. Ancak yeterince erken bir dönemde bu işe el atılırsa, çocuğu cinsel bakımdan gerektiği gibi eğitmek pekâlâ mümkündür.

Genel olarak şunu söyleyebiliriz ki çocuklukta rastlanan bazı cinsel dışavurumlar gayet normaldir; dolayısıyla çocuklarda cinsel uyarılmalarla karşılaştık mı, korku ve dehşete kapılmamız doğru değildir. Nihayet her türlü cinselliğin amacı, bir başkasıyla bağlantı kurmaktır. Bu yüzden, bize uyanık durumda beklemek düşmektedir. Çocuğa ilgili konuda yardımcı olmalı, cinsel dışavurumlarının yanlış bir doğrultu izlememesine çalışmalıyız.

Bu tür cinsel içgüdü uyarılmalarının çevre tarafından da özellikle kamçılandığı görülür. Bildiğimiz gibi resimler, kitaplar, filmler ve bazı sosyal ilişkiler cinsel içgüdünün aşırı ölçüde uyarılmasını sağlayabilir. Günümüzde her şeyin cinselliğe karşı aşırı ilgi uyandırabilecek şekilde planlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Zamanımızda cinselliğe aşırı ağırlık verildiği sonucuna varmak için organsal içgüdülerin büyük önemini, sevgi, evlilik ve insanlığın üreme yoluyla varlığını sürdürebilmesi bakımından bunların oynadığı rolü hiç de küçümsememiz gerekir.

Çocuklardaki cinsel dürtülere yer veren KFC reklamı.

Anne ve babalar çocuklarını özellikle aşırı cinsel eğilimlerden korumalıdır. Örneğin anne çocukluktaki ilk cinsel dışavurumları çoğunlukla aşırı bir dikkatle izler ve böylece çocuğunun bunlara gereğinden çok önem vermesine yol açar. Belki de kapıldığı olağanüstü korkudan, ilgili cinsel duyguları açığa vuran çocuğuyla fazla ilgilenir, onunla sürekli bu gibi konular üzerinde konuşur ve boş yere çocukta bir gerginliğin uyanmasına yol açar.

Ancak biliyoruz ki çoğu çocuk çevrenin tüm dikkat ve ilgisini kendi üzerine çekmek ister; dolayısıyla özellikle bu yüzden paylanıp azarlandığı için kötü alışkanlıklarından vazgeçmeye yanaşmaz. Dolayısıyla çocuklarla ilgilenirken cinsellik konusuna gereğinden çok önem vermemeli, bu konu da normal sorunlardan biri gibi ele alınmalıdır, ilgili konunun fazla etkisinde kalındığı çocuğa gösterilmezse, işin içinden çıkmak çok daha kolaylaşacaktır.

Yorumlar

Daha yeni Daha eski