Uzak İhtimal Film Analizi

Sinema filminin; konusu, çekimleri, oyunculuğu ve sanat yönetimiyle bir bütün olduğunu anlatan filmlerden Uzak İhtimal. Film, hikayesini anlatırken o hikayenin şekillendiği şehri, yolları, insanları; kısacası çevresindeki tüm hayatı da kadraja alıyor ve böylelikle olanlara geniş açıdan bakabiliyor. Ankara’dan İstanbul’a müezzin olarak atanan Musa’nın, kilise’de görevli kapı komşusu Clara’yla olan minimalist ilişkisini ve bu sırada yaşamın getirdiklerini abartısız fakat dinamik biçimde sunuyor yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun. Adı konmamış bir aşk hikayesinin sonuna geldiğinizde ise içinizde söylenmedik buruk bir cümle kalabilir: “Her şey sadece birer tesadüften ibarettir ve bütün tesadüfler gibi kaçınılmazdır…” (Murathan Mungan)

Film boyunca hayatın her ayrıntısını yaşama şansına sahip oluyorsunuz. Yönetmenin çekim tercihleri izleyiciyi gerçekliğin yeniden yaratılmasından ziyade soluk alıp veren bir gerçekliğin, akıp giden yaşamın, gözlemcisi olma hissini veriyor. Kameranın sürekli ancak abartısız biçimde hareketli olması filmin büyük aksiyonlardan uzak senaryosuna uygun bir dinamizm sağlıyor. Ayrıca seyirciyle karakterler arasındaki fiziksel mesafesinin korunması, kameranın her karede bir yere saklanıp olanı gözetliyormuş hissini vermesi de filmin olağan atmosferine uyuyor; izleyiciyi röntgenci konumuna düşürerek onu öykünün içine dahil ediyor. Diyalogları sığınma yeri olarak görmemesi de senaryonun bir artısı. Anlatıcının çaresizliğinin doruk noktası olarak çıkan; kendini anlatan karakterlere, uzun monologlara, olayı açıklayıcı diyaloglara prim verilmiyor filmde. Musa’nın hayatında çok fazla ayrıntıyı görüyoruz ve bunların daha sonra bize Musa’yı anlattığını anlıyoruz. Az konuşan ve hayatına geç girdiğimiz bir karakteri görüntünün gücünü kullanarak ve aşırıya kaçmadan betimliyor yönetmen. Onun bir kadınla olan ikircikli ilişkisinden hayatının rutinine; giydiği terlikten yemek yapışına kadar her ayrıntı izleyendeki Musa profili oluşturuyor. Bununla birlikte film erkek karakterin hayatından bir kesiti anlatıyor demek kadrajın genişliğine haksızlık olur. Onun çevresindeki canlı/cansız her şeyle ilişkisini ve o çevrenin kendi yaşamını da görüyoruz filmde.

Uzak İhtimal’in oyunculukları da filme kademe atlatan cinsten. Musa rolündeki Nadir Sarıbacak ve Clara rolündeki Görkem Yeltan aşırıya kaçmayan ve filmin ritmine uygun oyunculuklarıyla hayatın rutinini, dile dökülemeyenleri hiç konuşmadan anlatıyorlar. Oyuncuların bu performansıyla, iki farklı dine mensup iki insanın benzerlikleri dinler üstü bir durumda gözler önüne seriyor film. Çekingen, yardımsever, yaşadığı hayatı kabullenen, minimalist iki insanın bir araya geldiği düşünüyorsunuz izlerken.

İzlerken dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur da yol. Filmin en başında karşımıza çıkan, İtalya’dan İstanbul’a bir yolculukla başlayan hikayeye Musa da Ankara’dan İstanbul’a gelerek dahil oluyor. Filmin başındaki alışılmadık doğum sahnesini daha sonra anlamlandırıyoruz ve bu sefer Şile’ye yapılan bir yolculukta Musa’ya Clara’nın dostane yakınlaşması da onları ilişkisine yeni bir boyut getiriyor. En sonunda da İtalya’ya geri dönüşle bir istasyonda bitiyor film. Tüm bu macera boyunca Musa ve onun bir tesadüf(!) sonucu tanıştığı Yakup, Clara’dan bir şeyler gizliyorlar. Klişe bir aşk hikayesini andıran ya da abartılı duygulara yönelen tek bir sahneye yüz vermeden akıp gidiyor; sondaki istasyon ve ayrılık ikilemesini bayağı seviyeye indirgemiyor. Küçük bir öyküde bir an tıkanmadan, belli bir ritmle sürüklüyor sizi.

Mahmut Fazıl Coşkun kamera kullanımıyla yenilikçi bir duruş sergiliyor filminde; ancak bunun yanında Uzak İhtimal, İstanbul’un çok dinli yapısını ve azınlıkları ekrana taşıyarak da devrimsel bir niteliğe bürünüyor. Türkiye sinemasının doldurmakta geç kaldığı bir boşluğu dolduruyor; bu ülkenin, bu şehrin çok dinli/uluslu yapısına atıfta bulunuyor. İki dinin de ritüellerini her birini ayrı bir anlama oturtarak veriyor. Bununla birlikte filmdeki her nesne, her renk, her ayrıntı dinlere ve onların geleneklerine uygun şekilde tasarlanmış; böylece de Fazıl Coşkun’un filmi sanat yönetmeninin sinemada ne anlama geldiğini gösteren profesyonel bir çalışma. Tüm bunlar birleşince de ulusal festivallerden olduğu kadar, uluslar arası festivallerden de ödülle dönmesi hiç de şaşılacak bir şey gibi gelmiyor. Nitekim film; İstanbul, Rotterdam, Adana Altın Koza Film Festivallerinden çokça ödül alıp ulusal ve uluslar arası platformlarda isminden söz ettirdi.

Bütün mümkünlerin kıyısında sakin bir yolculuğa çıkarıyor sizi Uzak İhtimal…


Uzak İhtimal filmi, Uzak İhtimal filmi konusu, Uzak İhtimal film analizi, uzak ihtimal filmi yorumları, uzak ihtimal filmi eleştirileri, uzak ihtimal film analizi, uzak ihtimal film konusu, uzak ihtimal yorum

Yorumlar

Daha yeni Daha eski